19 Eylül 2011 Pazartesi

Bir tatlı huzur buldum Urla’da…




Urla’yı bazıları gibi yanlızca bir iskeleden ibaret sanan ben, haliyle çevremdeki birçok insanın
Urla’ya yükledikleri anlamı da çok fazla kavrayamazdım. Ki bu insanların arasında, her
gün bir saatlik yolu göze alarak İzmir’e gelip geri dönenlerini de tanıdım. Daha önce hiç
görmediğim Urla’ya olan bu bağlılığı itiraf edeyim ki zaman zaman da yadırgadım.

Peki ne bekliyordum, ne buldum? Bir kere, bir yerde güneşin bu kadar güzel parıltılar
saçtığına ilk kez şahit oldum. Ve de insanların ışıltılar saçarak gülümsemesine...Böylesine bir
ilgiyle karşılaşabileceğimi de hayal edemezdim. Alabildiğine bir misafirverlik, alabildiğine
bir insan severlik…Bereket tanrısı, Aşçı İsmet abiden, Kahvesinde çayıyla birlikte huzuru
ikram eden Ferhat abiye, bir yere ait ve aşık olmanın ne olduğunu onda gördüğüm, Urla’nın
slowfood lezzetlerinin misyoneri Handan hanıma sonsuz teşekkürler sunuyorum. Ve onlara
değerli Urla’ya kattıkları değerlerden dolayı, iyi ki varsınız diyorum.

Urla’da, tarihsel dokunun korunmasıyla, Urla turizminin canlandırılması adına olan
beklentilerin bir arada olduğunu ama zaman zaman bu ikisinin çakıştığını gördüm. Sit
alanlarının koruma alanı olmasından kaynaklı yapılması planlanan binaların yapılamaması.
Çok katlı binalara izin verilmemesinin yanında çocuklarını evlendirecek insanların onlar
için ev yapacak yer bulamaması. Bir yanda Urla’yı modern kent imajına kavuşturma arzusu
varken, diğer yandan bunun getireceği bir yozlaşmanın da korkusu başlı başına bir tedirginlik
sebebi. Çünkü öyle nev-i şahsına münhasır bir yer ki Urla…Bir çivi çakarken, onun ruhuna
zarar verir miyim diye düşünmemek de elde değil. İnanıyorum ki bu konuda bir orta nokta
bulunacaktır.

Başkanından böylesine memnun ve her şekilde onun yanında olan insanları da bir arada
görmek nadir bir durum kanımca. Başkan her daim esnafının, insanının arasında. İnsanının
elleri de her daim onun omzunda. Diyecek bir şey kalmıyor haliyle…Urla insanını mutlu ve
memnun gördüm, “bir yerin başkanı nasıl olunur”u Selçuk başkanda, “bir yerin vatandaşı
nasıl olunur”un en güzel örneğini de Urlalılarda gördüm. Bu yüzden başkan bu dönem benden
geçer not aldı. Bütün Urla’ya huzurunuz ve ışıltınız eksik olmasın diyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder